4 kanallı RC helikopter denildiği zaman akıllara hemen WLToys'un V911 modeli gelir. Dayanıklılığı, kolay bulunabilirliği ve yedek parça imkânı ile bu model ülkemizde de çok tutulmuş ve RC helikopterlere ilgi duyanların başlangıç modeli olagelmiştir. Ben de bu hobiye yeni başlayanlara hep V911'i tavsiye etmişimdir ve şahsen benim başlangıç modelim de bu olmuştur. İlk V911'lerin ardından batarya yuvası değiştirilmiş (New Plug olarak da geçer) sürümleri üretilmeye başlanan bu model daha sonra V911-1 kodlu yeşil olanıyla devam ettirilmiş, fakat bu model kronik ileri hız sorunu taşıdığı için rağbet görmemiştir. V911'in piyasaya sürülen son sürümü olan V911 Pro (v2) ise artırılmış hareket kabiliyeti, daha dayanıklı dış gövdesi (canopy) ve sert iniş ayakları (landing skid) ile hayli yenilik getirmiştir (bu model üzerine yazdığım inceleme yazımı buradan okuyabilirsiniz).

V911, RC helikopter piyasasına uzunca bir süre hâkim oldu, fakat gelişen teknoloji türlü yenilikleri beraberinde getirdi ve bu yeniliklerin 4 kanallı helikopterlere de uygulanması zorunlu kılındı. Tüm bu gelişmelerin sonucunda, denge çubuğu taşımayan (flybarless) fırçasız motora (brushless motor) sahip 4 kanallı bir RC helikopter ihtiyacı baş gösterdi. Bu ihtiyacın farkına varan ve piyasadaki bu boşluğu doldurmak isteyen WLToys, geçtiğimiz aylarda V930 Power Star X2 adını verdiği yeni RC helikopterini piyasaya sürdü. Bu helikopter ilk denge çubuksuz RC helikopter olmasa da, hem denge çubuksuz hem de fırçasız motora sahip ilk modeller arasındadır. Peki denge çubuğunun olmaması ve fırçasız motor ne ifade etmektedir? Öncelikle denge çubuğundan bahsetmek istiyorum: Klasik V911'ler, bilindiği üzere, ana pervanelerin üst kısımına monte edilmiş ve her ki ucunda da birer metal ağırlık taşıyan bir plastik çubuğa sahipti. Modelin motoru, pervanenin yanı sıra bu çubuğu ve ağırlıkları da çevirmek durumundaydı. Bu ise fazladan güç tüketimi anlamına geliyordu. Üstelik en çok kırılan veya eğilip bükülerek helikopterin dengesiz uçmasına sebebiyet veren parçalar arasındaydı bu çubuk. Dolayısıyla denge çubuğunun olmaması hem helikopterin daha hızlı bir şekilde çalışmasını sağlayacak hem de kırılacak daha az parça anlamına gelecektir. Fırçasız motor ise, klasik fırçalı (brushed) motorların aksine daha uzun ömürlü olmalarıyla bilinir. Fırçalı motorlar kısa sürede "yanma" tabir edilen ömrünü tamamlama durumuyla karşı karşıya kalırken, fırçasız motorlar fırçalı motorlara göre en az üç kat daha fazla ömür sunmaktadır. Ayrıca, yine fırçalı motorlarda ardı ardına birkaç kez kullanım motorun aksamına zarar verirken, fırçasız motorlarda böyle bir durum gözlenmez.

V930 Power Star X2 Kutu İçeriği

Sipariş verdiğim tarihten itibaren yaklaşık 25 günde tarafıma ulaşan ve maalesef gümrük kontrolüne takılan V930, oldukça iyi tasarlanmış ve taşınabilirliği yüksek bir kutuya sahip. V911'in kutusu gibi alttan üste doğru açılan ve her bileşen için ayrı bölmelerin tasarlandığı kutunun renk seçimi da gayet iyi. Üzerindeki taşıma kulpu sayesinde rahatlıkla taşınabiliyor ve parçalar, kendileri için ayrılan yerlere tam olarak oturuyor.V930 ile birlikte gelen tüm unsurlar şunlardır:

• 1 x V930 Power Star X2 helikopter
• 1 x 2.4 GHz kumanda
• 1 x 450 mAh batarya
• 1 x şarj cihazı ve USB kablosu
• 2 x yedek ana pervane
• 1 x yedek kuyruk pervanesi
• 1 x tornavida
• 1 x pervane sökme aparatı
• 1 x kullanım kılavuzu

Ürüne dair kutu açma videosu ve ilgili fotoğraflar:

V930'a Dair İlk İzlenimlerim

Öncelikle, ürünün boyutlarından bahsetmek istiyorum. V930, aslında "mikro" tabir edilen ve uzunluğu 20-25 cm arasında değişen helikopter sınıfı içerisinde yer alıyor. V911'e göre kuyruk borusu daha uzun, bu da helikopterin genel uzunluğunu artıran en önemli unsur. Kuyruk pervanesinden dış gövdenin ucuna kadarki uzunluğu yaklaşık 25 cm olan helikopterin pervane genişliği de yine 24 cm civarlarında. Yüksekliği ise yaklaşık 7.5 cm. Bu boyutlarıyla evde kullanmak için de ideal sayılabilir, fakat evde kullanmanızı tavsiye etmem (nedenine daha sonra değineceğim). Daha öncesinde V911 kullananların da fark edebileceği ilk görsel değişiklik, V930'un ana pervanelerinin uzunluğu ve katlanabilir yapısı, yani sabit olmayışı olacaktır. Dış gövde (canopy) ise açıkçası V911'in veya V911 Pro'nun dış gövdesine göre kalitesizlik hissi veriyor. Açıkçası birkaç kullanımdan sonra bu gövde üst ve alt kısımlarından çatlayabiliyor. Biraz daha esnek ve yumuşak malzemeden yapılmış olsa, daha uzun süreli bir kullanım sunabilirdi. Buna rağmen, bir RC helikopterin en çok zarar gören parçalarının başında gelen ana pervaneler V930'da hayli sağlam ve esnek. Bir diğer önemli parça, iniş ayakları. V930 bu bakımdan da fena sayılmaz, fakat bataryanın takıldığı yuva ne yazık ki oldukça dayanıksız. Birkaç düşmenin ardından bataryanın sabitlenmesini sağlayna köprüler kırılmaya başlıyor ve bu da hem titreşime sebep oluyor hem de bataryanın uçuş esnasında yerinden çıkması tehlikesini doğuruyor.

V930 Power Star X2

Yeri gelmişken, önemli bir ayrıntıya değinmek istiyorum. v911'e göre daha karmaşık bir pervane bağlantısına sahip olan V930'un ana pervanelerinin oldukça dayanıklı olduğu söylemiştim. Pervanelerin bu dayanıklılığına rağmen ne yazık ki pervaneleri tutan parçalar (rotor clip set olarak geçiyor) aynı dayanıklılıkta değil. İç mekandaki sert bir çarpmanın ardından pervaneler hiçbir zarar görmezken, bahsettiğim bu ufak parçalardan biri kırıldı ve yenisini sipariş etmek durumunda kaldım. Üstelik bu parçanın içinden geçen ufak metal çubuk ile bu çubuğun her iki ucuna bağlanan metal halka da kayboldu ve bunları da ayrıca sipariş etmem gerekti. Dolayısıyla, helikopteri oluşturan parçaların bir kısmı dayanıklı iken diğer bir kısmı dayanıksız olabiliyor. Açıkçası bu durum, üretici firmaların daha fazla para kazanmak amacıyla insanları yedek parça alımına ittiği düşüncesini akıllara getiriyor.

V930'un kumandası V911'in kumandasının bire bir aynısı, fakat bu iki helikopterin kullandığı protokoller farklı olduğu için, maalesef V911'in kumandası ile V930 eşleşmiyor. Tam tersi de geçerli. V930, ilk çalıştırma esnasında motorlara aniden fazla güç veriyor ve devir artıyor, fakat bir saniye sonra devir kendiliğinden düşüyor. Bunu yukarıdaki videoda da izleyebilirsiniz. Bu durumun bana gelen helikoptere özel bir hata olduğunu sandım, ama yaptığım araştırmalar sonucunda tüm V930'larda yaşandığını gördüm. Böyle bir işleyişin nedenini doğrusu ben de bilmiyorum, ama dikkatli olunmazsa birtakım sıkıntılara yol açabilir ve bu, bana göre düzeltilmesi gereken bir sorun. V930'un (ve aynı zamanda V977'nin) bir diğer "kronik" sorunu da, düşüşlerin arından ana dişlinin yerinden oynaması olsa gerek. Çok sert bir düşüş olmasa dahi bazı düşüşlerden sonra motora temas eden ana dişli yerinden çıkıyor ve biraz baskı uygulayarak motorla temasını sağlamak durumunda kalıyorsunuz. Bunlar, V930'un eksileri hanesine yazılması gerekenler arasında.

V930'u, kutusundan çıkan kumanda ile yönetmek açıkçası çok zor ve bazen bir işkence halini alabiliyor. Tavsiyem, v977 kumandası almanız ve V930'u bu kumandayla kullanmanız olacaktır. Bu kumanda ile kontroller daha da hassaslaşıyor ve ileri seviye (hover mod) gibi modları aktif hale getirebiliyorsunuz. Üstelik sağ ve sol el ile kullanım türleri arasında da geçiş yapabilirsiniz V977 kumandası ile.

Olumsuz yönlerini aktardıktan sonra, biraz da V930'un "artı"larına geçeyim. Daha önce yazdığım gibi, V930'da denge çubuğu bulunmuyor. Bu durum, helikopterin daha atik ve daha hızlı olmasını sağlıyor ve kırılacak parçalardan birini eksiltiyor. Aynı zamanda rüzgara karşı direncini oldukça artırıyor. V930'un fırçasız motoru ise bir taraftan çok daha uzun bir kullanım ömrü sunarken, diğer taraftan helikopterin genel performansını hayli artırıyor. Üstelik, ardı ardına istediğiniz kadar kullanma imkânını da sizlere sağlıyor. Fırçalı motorlardaki gibi motorun dinlendirilmesi şartı veya motorun ısınması durumu V930'un fırçasız motoru için geçerli değil. Son olarak, V930'un iç tasarımının da V911'e göre oldukça farklı olduğunu belirtmek isterim. Yukarıdaki fotoğrafta bu farklılığı net bir şekilde görebilirsiniz.

V930'un Kullanım Detayları

V930 elime geçer geçmez, ilk denemeyi her zamanki gibi işyerimdeki dar odada yapmak istedim, fakat hem yukarıda bahsettiğim kumanda ile eşleşmedeki yükselip alçalan devir hem de helikopterin gücü buna izin vermedi. Dışarısı yağmurlu olduğu için de yağmursuz bir günü beklemek durumunda kaldım. Birkaç gün sonra yağmursuz, fakat oldukça rüzgarlı bir günde V930'u tekrar kullanmaya karar verdim ve ilk andan itibaren ne kadar güçlü olduğunun farkına vardım. V911'in 10 saniyede çıktığı yüksekliğe veya aynı zamanda kat ettiği mesafeye V930 sadece birkaç saniye ulaşıyordu. Bunun yanı sıra yine V911'i sürükleyip götürecek bir rüzgarda V930 adeta bu rüzgarı delip geçiyordu. Buna rağmen, yine yukarıda belirttiğim gibi, V930'un kutusunun içinden çıkan kumandayla bu "canavar"ı kontrol etmek oldukça güçtü. Birkaç düşüşün ardından ana dişli yerinden çıkmış, batarya yuvasının köprülerinden biri kırılmış ve dış gövdede çatlaklar oluşmuştu. Derhal V977 kumandası sipariş ettim ve o kumanda gelene kadar V930'u kullanmamaya karar verdim. V977 kumandası geldiğinde ise, havanın da güzel olmasını fırsat bilip dar bir dış mekanda denemeler yaptım. Evet, V977 kumandası ile kontrol çok daha rahat ve hassastı. Helikopteri dengede (hoverda) tutmak da son derece kolaylaşmıştı. Kullanım sırasında karşılaştığım bir ayrıntıyı da yeri gelmişken paylaşmak isterim: V930'un ana pervaneleri, V911'in pervanelerinin aksine gaz kesildiği anda hızlıca durmuyor, belli bir süre daha dönmeye devam ediyor. Bu da, açıkçası "Çarpacağınızı hissettiğiniz anda gazı kesin." kuralını biraz bozuyor, ama elbette böyle bir durumda gazı kesmek yine de iyi bir karar olacaktır. Hem bu sebepten dolayı hem de helikopterin son derece atik ve hızlı olması nedeniyle V930'u iç mekanda, yani evde kullanmanızı tavsiye etmem.

Tavsiye ettiğim V930 yedekleri

V930, V911'dekine yakın bir kullanım süresi sunuyor ve bu süre, kullanım alışkanlıklarınıza bağlı olarak 6 ile 7 dakika arasında değişiyor. Tavsiyem, ekstra birkaç batarya daha almanız ve bu sayede kullanım süresini artırmanız olacaktır. Fırçalı motorlardakinin aksine belli bir süre kullanımdan sonra motoru dinlendirmek gibi bir zorunluluk bulunmadığı için, ardı ardında pek çok uçuş gerçekleştirebilirsiniz. V930'un şarj cihazı aynı anda iki bataryayı şarj edebiliyor. Şarj süresi ise yaklaşık 45 dakika. Bir prize ihtiyaç duymayan şarj cihazını herhangi bir USB portuna bağlayabilir ve böylece şarj işlemini gerçekleştirebilirsiniz. Şarj işleminin USB üzerinden yapılması, bir güç bankası (power bank) ile dış mekanda da bataryaları şarj etmenize olanak sağlayacaktır. Böylece şehir cereyanına ihtiyaç duymadan V930'u uzun süre kullanma fırsatınız olacak. V930 ile birlikte kesinlikle almanız gereken diğer yedek parçaların başında ana dişli, ana pervane bağlantı parçaları ve bu parçaların içerisinden geçen metal çubuk ile halkalar geliyor. Ayrıca yedek bir dış gövde ile iniş ayağı da bence alınması gerekenler arasında. Almanızı tavsiye etiiğim V930 parçalarını yukarıdaki fotoğrafta görebilirsiniz.