Ne güzel söylemiş Karamanoğlu Mehmet Bey: "Bugünden sonra divânda, dergâhta, bargâhta, mecliste, meydanda Türkçeden başka dil konuşulmaya!" O zamanlarda da dilde bir yozlaşma almış başını koşmuş ki dörtnala, ferman çıkarmış Karamanoğlu, emretmiş "Türkçe konuşulsun!" diye. Acaba "Pardon!" diyen var mıydı ferman çıkarılmadan önce, yanlışlıkla birisinin ayağına basıp, üzüntüsünü ifâde etmek isterken? Belki "Pardon!" değil; ama…

Lise yıllarından... "İnsanların birbirleri ile iletişim kurmasını sağlayan araca dil denir." Sanırım bu alışılagelmiş tanımı bilmeyen yoktur. Peki bahsi geçen bu "araç"ı ne kadar dikkatli veya ne kadar özenle kullanıyoruz? Bu soruyu cevaplamadan önce, bir dilin bize sağlamış olduğu faydalara bakmamızda yarar var.